Değerli Konuklar,
Sevgili Gençler,

Çanakkale Zaferi’nin 98.yıldönümü vesilesiyle, IGMG Walldorf Cemiyeti tarafından düzenlenen bu anlamlı etkinlikte sizlerle birarada olmaktan memnuniyet duyuyorum.

Bildiğiniz gibi, geride bıraktığımız, Çanakkale Deniz Zaferi’nin yaşandığı gün olan 18 Mart ‘Şehitleri Anma Günü’ olarak ilan edilmiştir. Çanakkale’de verdiğimiz şehitlerin yanı sıra, tüm şehitlerimiz bu günde hep birlikte anılmaktadır. Ben öncelikle, tüm şehitlerimizi rahmet ve şükranla anıyor, aziz hatıralarının önünde sonsuz bir saygıyla eğildiğimizi belirtmek istiyorum. Ruhları şad olsun.

Çanakkale Destanı’nın bizlere hatırlattığı pek çok değer vardır:

Öncelikle onurlu, fedakar, korkusuz, kahraman ve şanlı bir milletin evlatları olduğumuzu anlatır. Mehmet Akif’in dizeleri bu niteliklerimizi çok güzel yansıtmaktadır:

'Şuheda gövdesi, bir baksana, dağlar, taşlar,
O, rüku olmasa, dünyaya eğilmez başlar,

Vurulup tertemiz alnından, uzanmış yatıyor,
Bir hilal uğruna, ya Rab, ne güneşler batıyor!

Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş, asker!
Gökten ecdad inerek öpse o pak alnı değer.

Ne büyüksün ki, kanın kurtarıyor Tevhid'i,
Bedr'in aslanları ancak, bu kadar şanlı idi.

Sana dar gelmeyecek makber'i kimler kazsın?
"Gömelim gel seni tarihe" desem, sığmazsın

İkincisi, Çanakkale Destanı cephede savaştığımız düşman dahil tüm dünyanın takdirine mazhar olduğumuzu anlatır. Çanakkale’de savaşan ANZAC askerleri ‘Türklerle savaşmakla asil bir milleti yakından tanımış ve vatanları için ne büyük fedekarlıklara katlandıklarını görmüştük’ demişlerdir.

Üçüncüsü, bu destan bize ne kadar yüce gönüllü bir millet olduğumuzu hatırlatır. Atatürk'ün ANZAC askerlerinin annelerine muhatap sözlerini (1934) bilmeyeniniz yoktur sanırım:

“Bu memleketin topraklarında kanlarını döken kahramanlar! Burada, dost bir vatanın toprağındasınız. Huzur ve sükun içinde uyuyunuz. Sizler, Mehmetçiklerle yan yana, koyun koyunasınız. Uzak diyarlardan evlatlarını harbe gönderen analar! Gözyaşlarınızı dindiriniz. Evlatlarınız bizim bağrımızdadır. Huzur içindedirler ve rahat uyuyacaklardır. Onlar bu topraklarda canlarını verdikten sonra, artık bizim evlatlarımız olmuşlardır.”

Düşman askerleri hakkında böyle bir yüce gönüllülük sergileyebilen, kaç komutan, kaç lider, kaç millet vardır ki şu dünyada?


Değerli Misafirler,

Bir ilkokul öğrencisiyken, bir küçük izciyken Çanakkale’yi ziyaret etme imkanım olmuştu. Ne kadar etkilendiğimi anlatamam. Çocuklarımızın, gençlerimizin mutlaka görmesini tavsiye ederim. Çanakkale Zaferi hakkında konuştuklarımız, o zaman daha iyi anlaşılabilecektir.

Unutmamalıyız ki Çanakkale’den ilham alarak, birlik ve beraberlik ruhuyla, ülkemizi ve milletimizi yüceltmek ve her yönden iyi örnek teşkil etmek hepimizin boynunun borcudur.

Şehitlerimizi bir kez daha minnetle anıyor, hepinizi gönülden selamlıyor, saygılar sunuyorum.